Küresel piyasalarda, 5 Kasım’da düzenlenecek ABD Başkanlık seçimlerine ilişkin siyasal belirsizlikler ve teknoloji hisseleri öncülüğünde devam eden düşüşün genele yayılması sebebiyle geçen hafta negatif bir seyir izlenirken gözler, gelecek hafta açıklanacak ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz kararı ve ABD Başkanlık seçimlerine çevrildi.
ABD’de 5 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimlerinin sonuçları, küresel piyasalara etkisi nedeniyle yatırımcılar tarafından yakından izleniyor.
Cumhuriyetçilerin Başkan adayı Donald Trump’ın yeniden seçilmesi durumunda yeni tarifeler uygulamayı, vergi indirimlerini genişletmeyi ve fosil yakıt üretimini artırmayı planladığı biliniyor. Öte yandan, Demokratların Başkan adayı Kamala Harris ise Joe Biden yönetiminin politikalarını devam ettirmeyi, orta sınıf Amerikalılar için maliyetleri ve vergileri azaltmayı hedefliyor.
Bu gelişmelerle birlikte piyasalarda, seçim öncesi belirsizlikler ve teknoloji hisselerindeki düşüşlerin genele yayılması sebebiyle negatif bir seyir görülüyor. Yatırımcılar, ABD ekonomisinin resesyona girmeden enflasyonla mücadeleyi başarıyla sonuçlandırabileceğine olan güveni sürdürüyor.
Makroekonomik verilere göre, ABD’de ekim ayında tarım dışı istihdam 12 bin kişi artış göstererek beklentilerin altında kaldı, işsizlik oranı ise %4,1 olarak sabit kaldı. Fed’in yakından izlediği ortalama saatlik kazanç ise %0,4 ile beklentilerin üzerinde arttı.
ABD ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde %2,8 ile beklentilerin altında büyüme kaydederken, tüketici harcamaları %3,7 ile güçlü bir artış gösterdi ve 2023’ün ilk çeyreğinden bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
JOLTS açık iş sayısı, eylülde 7 milyon 443 bine düşerek piyasa beklentilerinin altında kaldı ve Ocak 2021’den bu yana en düşük seviyeye geriledi. Aynı dönemde, özel sektör istihdamı 233 bin kişi artış göstererek beklentileri aştı.
Kişisel tüketim harcamaları ise eylülde %0,5 ile beklentilerin üzerinde artış kaydetti. Fed’in enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı, gıda ve enerji kalemleri hariç çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi eylülde aylık bazda %0,3 artarken yıllık bazda %2,7 ile tahminlerin hafif üzerinde gerçekleşti.
İlk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı 26 Ekim haftasında 216 bine düşerek öngörülerin altında kaldı. İstihdam Maliyet Endeksi ise üçüncü çeyrekte %0,8 artarak piyasa beklentilerinin altında bir artış kaydetti.
Analistler, bu verilerin ABD ekonomisinin seçimler öncesinde istikrarlı bir büyüme hızını koruduğuna işaret ettiğini belirtiyor. Büyüme oranı beklentilerin altında kalsa da, tüketici harcamalarındaki güçlü artış ekonomik performansı destekliyor ve ekonomide “yumuşak iniş” beklentilerini güçlendiriyor.
Özellikle tarım dışı istihdam verisi sonrasında Fed’in faiz indirimlerine ilişkin öngörüler güçlendi. Ekim ayında meydana gelen kasırgalar ve işçi grevleri istihdam artışını sınırlasa da, analistler bunun geçici bir etki yarattığını belirtti.
Analistler, ABD ekonomisinin %3’e yakın büyüme kaydetmesine karşın tarım dışı istihdamdaki sınırlı artışın ekonominin resesyon tehlikesi altında olduğu anlamına gelmediğini ifade ediyor. ABD iş gücü piyasası ve ekonomik aktivitenin olumlu seyrettiğini, enflasyon baskılarının azaldığını ve bu durumun Fed’in faiz oranlarını kademeli olarak düşürmesine olanak tanıdığını belirtiyorlar.
Para piyasalarındaki fiyatlamalar, Fed’in seçimlerin hemen ardından yapılacak toplantısında politika faizini 25 baz puan düşürmesine kesin gözüyle bakıyor ve aralıkta bir indirim daha olacağı beklentisi %83 seviyesinde bulunuyor.
Fed’in gelecek haftaki toplantısında politika metninden ve Başkan Jerome Powell’ın açıklamalarından çıkacak sinyallerin, varlık fiyatlarının yönü üzerinde belirleyici olacağı ve gelecekteki politikalara dair ipuçları sunabileceği düşünülüyor.